Açıklamada, "Brunei Darüsselam, egemen ve tamamen bağımsız bir İslam ülkesidir. Tüm diğer bağımsız ülkeler gibi kendi yasalarını uygular. Brunei Darüsselam, daima biri İslam hukukuna, diğeri Aglo-Sakson hukukuna dayalı ikili yasal sistemi tatbik etmiştir" ifadesi kullanıldı.

İkili yasal sistemin, barış ve düzenin idame ettirilmesi, cinsiyeti, milliyeti, ırkı ve inancı ne olursa olsun bireyleri, aileyi, yaşamı ve dini korumak için varlığını sürdüreceğine işaret edilen açıklamada, İslam hukukunun, İslamın öğretilerine aykırı davranışları caydırma ve cezalandırmanın yanı sıra tüm bireylerin meşru haklarını korumayı amaçladığına vurgu yapıldı.

Brunei Sultanlığında İslam Ceza Hukuku Yasasının ilk üç aşaması 2014 yılında yürürlüğe girmişti.

Ülkede İslam ceza hukukunun tamamen yürürlüğe girmesi, tecavüz, eşcinsel ilişki ve zina gibi suçların recm ve kırbaçla, hırsızlığın elin kesilmesiyle cezalandırılabileceği gerekçesiyle uluslararası toplum ve örgütler tarafından tepkiyle karşılandı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Bruneideki yasal düzenlemenin, insan hakları ilkelerini ihlal ettiğine inandığını ve "her türlü acımasızca cezalandırma yöntemine açıkça karşı olduğunu" söyledi.

ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa da Brunei Sultanlığına uygulamadan vazgeçmesi çağrısında bulundu.

Brunei Sultanlığının yarım milyona yaklaşan nüfusunun üçte ikisi Müslüman.